13 Nisan 2012 Cuma

ilkokula erken başlangıç ve DEHB


.

Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dikkat ve dürtü kontrolunun yetersiz olduğu, çocuğun içinde olduğu sosyal durumun gereklerini yerine getirmekte zorlandığı bir problem grubu. Dürtü kontrolunun yetersizliğinin sonucunda ortaya çıkan duruma uygunsuz davranışlar sınıf içindeki akış ve düzene uyumu engelleyerek hem öğrenmeyi hem de çocuğun sosyal algılanışını bozarlar. Nörobiyolojik mekanizmasının beyin gelişiminde özellikle dürtü ve dikkat kontrolunu sağlayan ön beyin bölgesinin gelişimindeki ve diğer bölgelerle bağlantılarının oluşumundaki bir gecikmeye bağlı olduğu düşünülüyor. Gecikmenin en belirgin ve etkili olduğu yaşların 5-7 yaş (ve 12-14 yaş) aralığı olduğunu gösteren beyin görüntüsü çalışmalarına paralel olarak bozukluğun semptomlarının en çok kendini belli ettiği dönem. Okul yükünü taşımaya hazır olmayan bir kesim çocuk sadece DEHB’lilerden oluşmuyor. Normal (gecikmesiz) gelişen çocuklarda 5-7 yaş döneminde ay farklarının bile beyin gelişimindeki farklılıkları belirginleştirici etkisi var. Bu etkinin davranışlara nasıl yansıdığını

inceleyen bir araştırmanın sonuçlarını incelediğimizde 60 ay ile 72 ay arasındaki farkın ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz (Eider T, J Health Economics; 2010).

ABD’de 1 Eylül’den önce doğanların ilkokul birinci sınıfa başladığını düşünürsek (1998 yılında başlayan bu çalışmada), Ağustos 1992 doğumlular o sezon başlayanlar içindeki en küçükleri, Eylül 1991 doğumlular ise en büyükleri oluşturuyor. Bu çocukları her yıl DEHB belirtileri ve okul başarıları açısından değerlendiriyorlar. Ilk sınıfta, en büyük yaştaki Eylül doğumluların % 4.5’I DEHB tanısı alabilecek kadar davranış sorunu gösterirken, aynı sınıftaki en küçükler olan Ağustos doğumluların % 10’u DEHB tanısı alıyor.

Bu ne demek? Aynı koşullarda okula gidip, genetik ve çevresel olarak aynı riskleri taşıyan çocukların arasındaki ay farkı arttıkça DEHB rahatsızlığında görülen belirtilerin oranı yaşı küçüklerde iki katı daha fazla görülüyor. Özellikle okul ortamında belirgin olan bu çok sayıda belirti ve DEHB tanısındaki yükseklik eğilimi 8’inci sınıfın sonuna kadar devam ediyor. Okula başlangıçta küçük/erken başlayanlar DEHB tanısını alacak kadar sorun yaşıyorlar. Tanıyı alanların yarısı ilaç ile tedavi oluyor.

Aynı çocuklar eğer daha geç başlasalardı, bu tedaviye ihtiyaç olmayacak mıydı? Bu çalışmaya bakarak cevap vermek zor. Ancak her durumda, ‘aman bir an evvel okula başlasın’ diyerek ailelerin ya da devletin yanlış hesapları sonucu erkenden başlatılan çocukların dikkat ve davranış sorunlarını yaşama olasılığını kendi elimizle arttırmış oluyoruz.

Öğretmenlerin çoğunun deneyimleriyle zaten bildiği bu durumu akılda tutarak, aynı sınıfta ancak daha küçük (ay farkıyla) olan çocuklara daha yakın destek vermesi, DEHB belirtilerinin kısmen de olsa yaşlarına bağlı bir gelişim gecikmesiyle ilişkili olabileceğini düşünmesi gerekir. Bu çocukşarın daha okulun ilk günlerinden başlayarak okulun getirdiği yüklerin altında ezilmesini önleyebilirsek, okuldan ve öğrenmekten soğumalarının, toplumsal kimliklerine ‘uyumsuz’ yazılmasının önüne geçebiliriz.

Okurlarımızın bir kısmı ‘uyumsuz’u olumlu anlamda görebilir; ama bu çocuklar için kendi seçtiklerinden ziyade sürüklendikleri bir uyumsuzluk söz konusu. Bundan mutluluk ya da onur duymuyorlar.

Küçük yaşta, uygun okul öncesi eğitim almaksızın, fabrika binası gibi sevimsiz ve oyunsuz okulların kalabalık sınıflarına soktuğumuz çocukların durumuna sahte gözyaşları dökmeden önce yaşlarını doğru hesaplamak bile bir olumlu adım olacak.

açıklama: 6 yaş=72 ay (6 yıl tamamlanmıştır, 6ncı yaş günü kutlanmıştır; 7nci yaşından gün almaya başlar, '7sini sürüyor'dur; çocuklar kendilerini 7 yaşında olarak tanıtsalar da teknik olarak 6 yaş ve x ya da y aylık olarak tanımlanmaları daha gerçek olur).



3 yorum:

  1. "okumayı öğrenmenin zamanı bazı beyinler için 3.ya da 4. yaşlar iken,bazı beyinler için 8. yaştır.Tamamen normal olarak gelişen beyinler için, okumayı öğrenme yaşındaki farklılık bir kaç aydan "beş" yaşa kadar yayılabilir.altı yaşında okumayı öğrenemeyen bir çocuk,gelişimsel bir gecikme göstermeyebilir.okuma-yazma oranının çok yüksek olduğu pek çok ülkede (isveç,danimarka,norveç ve yeni zelanda) formal okuma öğretimi 7 ya da 8 yaşında başlamaktadır (hannaford 1995)

    kaynak: beyin uyumlu öğrenme (eric jensen,2006 nobel kitabevi)
    not:iki gün önce nedense başka bir kitap ararken bunu buldum ve yeniden okumaya başladım,ama sanırım bu bilgiler yeni bilgilerle yer değiştirmiş,farketmeden........

    YanıtlaSil
  2. Bir anaokulu yöneticisi ve psikolojik danışman olarak uygulamaya çok üzülüyorum. Anne-babaları ise anlamakta güçlük çekiyorum, başlaması zorunlu olmayabilecek grupta bile bir sabırsızlık var başlamak için.. tüm uyarılara rağmen bir grup anne-baba bu çılgınlığa sürükleyecek çocuğunu... Böyle olunca da sanırım DEHB belirtileri gösteren öğrenci sayıları epeyce artacak okullarda.. Psikolojik danışmanlık birimlerinde çalışan arkadaşlar, öğretmenler epeyce mesai harcayacak, yeni yaratılan soruna.. Yazınız için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Akşam Liseleri olaraktan sunumlarınızı çok beğendik. Başarılarınızın ve paylaşımlarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil