Okullarda zorbalık: sayıca ve kuvvetçe ‘üstün’ çocukların daha zayıf ve azınlıktaki çocukları aşağılaması ve hırpalaması. Aşağılananlar genelde bir sebeple çoğunluğa uy-a-mayanlar (şişman, inek, ‘kız gibi’, hiperaktif, fazla zeki, aşırı duygusal, hırçın gibi özelliklerle tanımlanıyorlar).
Yöneticiler ve öğretmenlerin zorbalığa meydan bazen de cüret veren sözleri: ‘olabilir, sen de kendini savun’ ya da ‘sen de arkadaşlarını tahrik etme ama’ (toplumsal hassasiyet konusunun tomurcukları).
Tehdit unsuru. Bir psikolojik danışman/öğretmen dördüncü sınıfların haşarı çocuğunu tehdit unsuru olarak tanımlıyor. Tehdit? Bir çocuğu ya da insanı tanımlarken kullandığımız kelimeler ona nasıl bir yaklaşım gösterdiğimizi ve göstereceğimizi yansıtır. Tehdit olarak algılanan çocuktan ne bekleyebiliriz? Tanıma uymaktan başka yol bırakır mıyız?
Türkiye siyaseti. Ülkedeki gerilimleri ve düşmanlıkları anlamak için okul binasına girip çevreye bakmak yetiyor. Üstelik bu dışlayıcı ve baskılayıcı yaklaşımlar (kaynak olarak) siyasi görüş ayırdetmeksizin bir yaygınlık gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder