önce bir okurumun notunu buraya ekleyeyim:
Thomas E. Brown'un Türkçeye
Dikkat Eksikliği Bozukluğu
(Çocuklarda ve Yetişkinlerde Odaklanamayan Zihin) olarak çevrilen kitabını okuyunca beyinden kaynaklı, görüntüleme teknikleriyle kanıtlamış bir rahatsızlık durumu olduğunu daha iyi anladım. Umarım ülkemizde bu rahatsızlığın/durumun "erişkin tipine"
yönelik olarak daha çok doktor uzmanlık kazanır. Aslında sorun belki de dikkatin ya da motivasyonun eksikliği değil, düzensizliğidir. Çünkü birçok durumda bu kişiler gayet güzel dikkat kesilebilmektedir. Kanımca birçok kişi bu durumdan habersiz yaşamını sürdürüyor ve bunu bir karakter özelliği olarak görerek yaşamlarının kalitesini düşürüyorlar.
Saygılar...
değerli okurum
Brown'ın kitabından aktarımınıza aynen katılıyorum.
dikkatin düzensizliği, istikrarsızlığı gibi terimler mutlak bir eksiklikten ziyade bir durum olduğunu gösteriyor. aynı durum ancak eforlu bir test ile saptanabilen kalp hastalıkları için de geçerli. belli koşullarda ortaya çıkan problemlerin, bu özellikleri bazen mevcut olmadıkları biçiminde yorumlanabiliyor. ancak, okurumum belirttiği gibi, bu dikkatin özelliği gereği. ben dikkat yetmezliği terimini (kalp yetmezliğinden ödünç alarak) kullanıyorum. bebeklik döneminde genel olarak kullanılan disregülasyon deyimi de düzensizliğe benzemekte (bir ritm bozukluğu gibi), ancak disregülasyon için bir ayarsızlık demek belki de daha doğru olur. süreçte bireyin iradesinin kısmi de olsa bir etkisi olduğunu yansıtması açısından. katkı için teşekkür ederim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder